BEBEKLERDE OTO KOLTUĞU ALIŞKANLIĞI VE ÖNEMİ
Üniversite sıralarından bugünlere 15 yıllık arkadaşım, dostumun
başına gelenlerden sonra bir de benden dinleyin istedim. Benim ya da
sevdiklerimin başına gelmez diye düşünmeyin.
3 gün önce İzmir'den Ankara’ya giderken Eskişehir’de kaza
yapan otobüsün içinde arkadaşımın eşi de bulunuyordu. Ortalarda oturduğu için
yara alarak kurtuldu, arkada ki insanlar öne uçmuşlar ve öndekiler maalesef
kurtulamamıştı kazada.
Kazayı anlatırken emniyet kemeri takan birkaç kişi olduğunu
ve o kişilerin yara almadan kurtulduklarını söyledi!
Ben de iki oğlunu oto koltuğuna alıştırmış ve seyahatlerde
ne olursa olsun koltuklarında oturmaları gerektiğini öğretmiş bir anne olarak
gururla yazıyorum. Çok basit önlemler ile hepimiz bunu başarabiliriz.
Artık her bütçeye uygun çeşitli fiyat aralıklarında oto
koltukları mevcut. İnsanlar nasıl alsın diyenler oluyor bazen çevremde, araban
varsa alacaksın, almak zorundasın oluyor cevabım!
Kaldı ki bu insanların çoğu sağlığa zararlı olan kişisel
zevkleri için ayda 300-400 tl. bütçe ayırmasını biliyor. Bir ay o bütçeyi
çocuğunun iyiliği ve güvenliği için oto koltuğuna ayıracak, hepsi bu. Bu
şekilde söylemlere çok kızıyorum. Artık bu zihniyeti değiştirmenin vakti geldi
ve geçiyor!
Lafı çok uzatmadan bizim kendi çocuklarımız için aldığımız
basit kural ve önlemlere geçiyorum.
- Her eğitim de olduğu gibi bebeğimiz doğduğu andan itibaren oto koltuğu ile seyahat etmeye başladık.İlk yerleştirdiğimizde biz de çok rahatsızmış gibi bir hisse kapılmıştık ama öyle olmadığını zaman içinde anlıyor insan. Çok çabuk büyüdükleri için koltuk içerisinde ki garip duruşları da geçiyor.Bazen başka ailelerde görüyorum kat kat battaniye üzerine bebek ve emniyet kemerleri açık. Ne anlamı kaldı o zaman?
- Kısa ya da uzun mesafe olsun mutlaka Orkun ve Batur’un karnını doyurup uyku saatine denk getirerek yola çıkmaya özen gösterdik. Hala da aynı şekilde devam ediyoruz. Bu çok önemli karınları tok olduğunda en az iki saat yol alabiliyorsunuz.
- 12 ay boyunca hep arka koltukta seyahat ettim. Herhangi bir problem yaşandığında anında müdahale edebiliyordum. Koltuktan çıkarmaya gerek kalmıyordu. Artık ön koltuğa terfi etmiş bir insanım.
- Eğer uzun bir yoldaysak ve çok huysuzlanmışsa(bazen ağlama krizine dönebiliyor işler) kenara çekip ihtiyacını gideriyoruz. Bu hala Batur için bu şekilde devam ediyor. Asla koltuğuna yerleştirmeden yola çıkmıyoruz. Yani biraz kucağıma alayım ne olacak ki gibi bir yaklaşım çok yanlış. Bir kez yaparsanız hep istiyorlar maalesef. Birçok arkadaşım bu konudan muzdarip.
- Bu işin altın kuralı ise kararlı olmak.Yani ne olursa olsun koltuğunda seyahat etmesi gerektiğini ona anlatmalısınız. Hiç bir yolculuğunuzda da koltuktan çıkarmazsanız mecburen alışıyorlar.
Sonuç olarak oto koltuğu almazsanız ve arka koltukta kucakta tutarsanız, 30 km hızla yapılan bir
kaza da bile çocuğumuz yüzlerce kilo ağırlığa eşit oluyor ve kucağımızda tutmamız
imkansız hale geliyor!
Bazen çok basit kazalarda biz büyükler yara almadan
kurtulabilirken, bebekler ve çocuklar da ölüm ile sonuçlanabiliyor.
Yine bir bayram arefesinde hepimiz sevdiklerimize gitmek
için yollara düşmüşken umarım herkes önlemini almıştır ve kimsenin canı yanmaz.
Bu gibi hassas ve önemli konularda tek bir kişinin bile
fikrini değiştirebilirsek ne mutlu! O da çevresinde birini etkiler ve bu
şekilde birçok insana ulaşır. Belki bir farkındalık oluşur.
Sizin yaptığınız farklı uygulamalar varsa lütfen yorum
olarak bırakın.
Hepinize aileniz ile mutlu ve sağlıklı bayramlar dilerim.
Yorumlar
Yorum Gönder