umayyanne

Ben de ilk oğlum Orkun’a hamileyken gidip omuzdan askılı bir bebek çantası almıştım. Hatta yetinmemiş 2 boy almıştım. Küçük boyu gece çıkarsak daha şık olur olur diye düşünmüştüm. Kimse bana demedi ki kızım iki elinin boşta olması lazım. Çanta omuzundan sürekli düşer bebekle rahat edemezsin diye! Gerçi dese bile ilk kez anne olmak daha farklı bir duygu durumu. Her şeyi almalıyım çılgınlığı geliyor insana. Çevremizdekiler ne söylerse söylesin vitesi boşa alıp devam ediyoruz yolumuza. Deneyimleyip öğrendim ki sırt çantası bir annenin her şeyiymiş. Tek çocukla kendi sırt çantanızı rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ben öyle yapmıştım. Gidip yeni bir tane almadım. Sorun iki çocuklu bir anne olduğumda başladı. Normal sırt çantam ile dışarı çıkarken ne kadar özenerek hazırlarsam hazırlayayım gün sonunda tüm kıyafetler birbirine giriyordu. Her zaman da hangi çocuğumun eşyasını alt tarafa yerleştirdiysem onun ihtiyacı hep daha fazla olurdu. Sonuç terli ve lekeli olan kıyafetlerle temiz

Çocuklarımdan ve yeğenlerimden gözlemlediğim kadarı ile aldığımız ışıklı-sesli oyuncaklar yerine evimiz de bulunan gündelik yaşantımızda kullandığımız materyaller ile oynamak çocukların çok daha fazla ilgisini çekmektedir. Mutfak dolaplarını karıştırmak, tencere, tava, kaşık vb. ile oynamak tüm çocukların hobisidir.  Montessori sisteminde  günlük yaşam becerilerini pekiştiren transfer oyununu bugün Batur ile oynadık. Tuhafiyelerden ya da hobi malzemeleri satan yerlerden bulabileceğiniz renkli yumuşak ponponlar ile evde ki viyol (yumurta kabı)kullandık.Siz buz kalıbı ya da farklı materyallerde kullanabilirsiniz. Bir de fındıkları kaseden kaseye aktardık. Sonra da bir güzel kırıp yedik.Bu oyunu pirinç, mercimek mısır ile de oynayabilirsiniz. Eviniz de hangi materyal var ise onu kullanın.  Kaşık kullanma becerisini geliştirecek, el-göz koordinasyonunu sağlayacak ve ince motor gelişimini de desteklemiş olacağız. Bu oyunda aktarma yaptıracağınız mate

Bu sabah siz hangi oyunları oynadınız? Biz bu sabah mandal takıp çıkardık. Eğer hala edinmediyseniz piyasada çok çeşitleri bulunan el-göz koordinasyonunu geliştiren ve ince kaba motor gelişimini destekleyen bu tip bir oyuncağı edinmenizi tavsiye ederim. Batur dik olarak kendi başına oturmaya başladığı dönemden itibaren bu oyuncaklar ile oynamasına teşvik ettim. Bu şekilde materyalleri önüne sunarken ortamda başka bir oyuncak olmamasına özen gösteriyorum. Özellikle sesli ve ışıklı olanlar dikkat dağıtabileceği için o oyuncakları kaldırıyorum. Bu sabah önce görselde ki oyuncağımız ile mandal takmadan oynadık! Tek tek renklerin hepsini söyledim. Şekilleri bir taraftan diğer tarafa beraberce taşıdık. Her seferinde tamamladığımızda kendimizi alkışladık. Alkışlanmak, bir beğeni kazanmak müthiş hoşuna gidiyor ve başarma hissi daha fazla konsantre olmasını sağlıyor.  Yapacağınız etkinliği belli bir sırada sunarsanız daha fazla verim alırsınız. Tecrübelerim he

Evde çocuğumuz ile geçirdiğimiz kaliteli zamandan daha değerlisi var mı? 0-6 yaş arası çocuğumuz ile ne kadar çok oyun oynayıp etkinlik yaparsak o kadar gelişimine katkıda bulunmuş oluruz. Eğitimin önce evde anne ve baba ile oyun oynayarak başladığına inananlardanım.Biz bu hafta sonu ailecek renk oyunu oynadık. Renkleri tanımaya başladık. Yapılan çalışmalarda bebeklerin doymuş ve sıcak renklere ilgi gösterdikleri belirlenmiştir. Bunun sebebinin sıcak renklerin dalga boylarının kısa olması, yüksek titreşimli olmaları ve insan gözünün ağ tabakasına ilk önce gelen renkler olmalarıymış. Çocuklar 18. Aydan itibaren yavaş yavaş renkleri ayırt etmeye başlarlar. 2 yaşından itibaren tamamen renkleri seçebilecek konuma gelirler.  Çocuklarımıza ilk önce kırmızı, mavi ve sarı gibi sıcak renkleri, ana renkleri öğretmeliyiz. Ara renklere,  ana renkleri tam olarak öğrendikten sonra geçmeliyiz. Batur 15 aylık bir bebek fakat gelişimi yaşıtlarından önde gittiği için ben b