KREŞ SEÇİMİ,ORKUN'UN KREŞİNİ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETTİK?
9 ay bedenimizde taşıdık, doğurduk, enerjimizin ve zamanımızın çoğunu çocuğumuzun sağlıklı gelişimi için harcadık. Ama artık o büyüdü, kreş zamanı geldi. İlk kez kendi kanatları ile uçmayı öğrenecek. Peki çocuğumuzu hangi okula, nasıl emanet edeceğiz?
Herkes gibi bu dönemde bizi de sardı bir telaş. Tanıdıklara sorduk, referans aradık, internette araştırdık. Kafamız oldu bir dünya. Hele internette ki yorumlar; birinin ak dediğine diğeri kara demiş.
İşte bu noktada biz oğlumuz Orkun’un kreşini seçerken kendimize bir yol haritası belirledik.7 maddeden oluşan bir istek listesi yaptık.
Bu ara da Orkun tam 36 aylıkken kreşe başladı.2 yıl kreşe devam etti. Daha sonra 1. Sınıfa devam ettireceğimiz okulun anaokuluna gönderdik. Yani hazırlık sınıfını farklı bir okulda tamamladı. Bu sene o okulumuzda 1. sınıf olacağız.
Bu kısa bilgiden sonra listemize başlıyoruz!
1.Okulun evimize yakın olması.
İstanbul’da ki trafik sorunundan nasibini almaması adına bu
bizim için en önemli husustu. En fazla araba ile 10 dakikalık mesafe şartı
koymuştuk kendimize. Bu yüzden çevremizde 5 okul belirledik ve görüşmelerimizi
bu okullar ile yaptık. Seçenekleri arttırarak hem zaman kaybı hem de daha fazla
kafa karışıklığı yaşamak istemedik. Bence sizde eleme yaparak giderseniz sonuca
daha çabuk ulaşırsınız.
2.Kurumun kaç yıldır hizmet verdiği?
Bir kurumun kaç yıldır hizmet verdiği güvenilir olup
olmadığının en büyük kanıtıdır. Velilerin memnun kalmadığı kalitesiz bir
kurumun uzun yıllar böyle bir sektörde hizmet vermesi imkansızdır. Bunu da
şöyle ayırdık. Ya adı sanı bilinen köklü bir okul olacaktı ya da 10 yıl ve
üzeri bir kurum kimliğine sahip olmalıydı.
3.Çalışan öğretmenlerin ve personelin kaç yıldır görevde
oldukları?
Mutlu öğretmen, mutlu çocuk ve dolayısıyla mutlu veliler
demektir. Ve bir öğretmen ortamından memnun olduğu, yöneticileri ile anlaştığı
okulda uzun yıllar çalışır. Keza okulda öğretmenden memnundur ki uzun yıllar
onunla çalışmayı tercih etmiştir. Kadro ile ilgili mutlaka bilgi alın. Öğretmen
tecrübesi, istikrarı ve çalışmaya devam edip etmeyeceği temel sorularınız
olsun.
4.Okulun fiziki yapısı ve bahçe büyüklüğü.
3 yaşında ki bir çocuğun küçücük bir sınıfa tıkılıp kalması
kadar saçma bir durum olamaz sanırım. O yüzden biz bahçesi büyük olan, (en
azından koşturup eğlenecekleri kadar olmalı)bir yer aradık. Bu gözler neler
gördü. Bahçe diye 3 tane oyuncak koymuşlar, Eeeeeee? Ne yapacak çocuklar
orada?Birbirlerinin tepesine mi çıkacaklar? Okulun içinde de mutlaka yeterli serbest
oyun alanı bulunmalı. Bu konu çok önemli sonuçta 2 yaş ve üzeri oyun çocuğundan
bahsediyoruz.
5.Yemekler okulun mutfağında mı pişiyor, catring firması mı
getiriyor? Catring firması ise hangisi?
Biz hep mutfakta taze taze yemeği pişen bir okul olsa ne iyi
olur demiştik ve gönlümüze göre de oldu. Orkun’un alerjik olması sebebiyle bu
konu önemliydi.
6.Uyguladıkları eğitim
sistemleri?
Montessori, Waldorf, Reggio Emilia, High Scope ve daha
niceleri. Bu eğitim sistemlerini benimseyen okullar karşınıza çıkacaktır. Kimisi
tamamen pazarlama odaklı ezbere konuşur kimisi gerçekten bu işe gönül
vermiştir. Tamamen sizin kişisel tercihinize kalmış. Bizim için önemli olan
gerçekten oynayarak öğrenmesi ve akademik bir okul olmaması idi. Yani çocuğumun
oyun çocuğu olduğunu ve yarış atı yetiştirmediğimi bilmeleri temel kriterimdi.
7.Okul yöneticileri ile dünya görüşümüzün birbirine yakın
olması. Veli profilinin en azından bizim ailemize benzer özellikler göstermesi.
Bunun da hayati olduğunu düşünüyorum. Sonuçta hepimiz
çocuklarımızı kendi doğrularımız ile büyütüyor ve hayata hazırlıyoruz. Sizin ak
dediğinize kara diyecek bir okul olmamalı. Okul hayatı ve aile içi hayat
birbirine paralel gitmeli. Bu konuyu da zaten yapacağınız görüşmede mutlaka
anlayacak ve hissedeceksinizdir.
En kısa yoldan bizim temel olarak baz aldığımız
kriterlerimiz bunlar oldu. Tabi görüşmelerimizde daha birçok konu hakkında
konuştuk. Mesela Orkun’un alerjik bir bünyesi olduğu için bu duruma dikkat edip
edemeyeceklerini sorduk. Alerjik bir çocuğunuz varsa bunu da mutlaka konuşun.
Karar verdiğimiz okuldan asla pişman olmadık hatta ikinci
oğlum Batur'u da zamanı geldiğinde gönül rahatlığı ile aynı okula gönderebilirim.
Zor bir süreç. Bulunduğunuz şehir, maddi olanaklar,
istekleriniz, çocuğunuz ile ayrılma kaygınız…
Umarım seçimleriniz sizi yanıltmaz. Zaten bu annelik
müessesi öyle ki yolunda gitmeyen şeylerin kokusunu 1000 km öteden alırsınız.
Hislerinize ve kendinize güvenin. Hiçbir şeyi de gözünüzde çok büyütmeyin.
Tüm bebeciklerin
ve çocuklarımızın yolu, izi, bahtı açık olsun. Başarı ve mutluluk peşlerini
bırakmasın.
Yorumlar
Yorum Gönder