ORKUN'U İLKOKULA NASIL HAZIRLADIK?
Eğitim ve öğretim yılı çocuklarımız ve bizim için resmi
olarak başladı. En çok heyecanı da biz mini mini bir olan öğrencilerin anneleri
yaşıyor.
İlkokula başlama sürecinde çocuklarımız kadar bizim de
kendimizi hazırlamamız şart. Birçoğumuz evlatlarımızdan daha heyecanlıyız ve bu
durumu onlara belli etmememiz gerekiyor. Ben bu konuyu ailemden destek alarak
çözmeye çalışıyorum. Konuşmak ve hissettiklerimizi en yakınlarımız ile
paylaşmak en iyi terapidir.
İlkokula hazırlık, çocuğumuza doğduğu andan itibaren
kazandırdığımız öz bakım becerileri, özgüven, sorumluluk duygusu, kısacası
hayatının ilk 6 yılını nasıl geçirdiği ile doğrudan bağlantılıdır.
Orkun’a ev içerisinde verdiğimiz sorumluluklardan bazıları, kendi
odasını toplaması, oyuncaklarını toplaması, sofradan tabağını kaldırması, hafta
sonları sabah kahvaltısı hazırlarken bize yardım etmesi(bir peynir tabağı koysa
bile yeterli)yatmadan önce dişlerini fırçalayıp pijamalarını giymesi, sabah
kalkınca yine üstünü değiştirmesi, yatağını yapması gibi…
Bu gibi alışkanlıkların evde kazandırılması sorumluluk
duygusunun gelişmesine bu da okul dönemin de ödev sorumluluğunu daha kolay
kazanmasına sebep olacaktır. Geçen yıl anasınıfımızda her hafta sonu tek
sayfalık ödevimiz oluyordu. Biz Orkun’a ‘’ödevin var hadi bakalım’’ hiç
demedik. Bu sene ne olacak, yaşayıp göreceğiz!
3 yaşından sonra imkanınız varsa oyun grubu ya da yarım gün
kreşe başlatmak sosyalleşmesi ve empati
yeteneği kazanmasında bire bir. Tabi dünyada kendi dışında çocukların
varlığından haberdar olması, prens ya da prenses olmadığını öğrenmesi için de
gerekli.
Kreşe gönderme
şansınız yoksa yaşı geldiğinde 1. sınıfa gideceği okulun anasınıfına vermenizi tavsiye ederim!
Biz de geçen sene anasınıfını ilkokula başladığı okulda
tamamladık. Daha önce 2 yıl farklı bir kreşe devam etmişti.
Sabahları ilköğretim de okuyan çocukları görüyor ve
heyecanlanıp bize sorular soruyordu. Bizde sık sık seneye yan binada
okuyacağını, orada ki abi ve ablalar gibi olacağını belirtiyorduk. Kafasın da
çoktan bir okul modeli oluşmuştu.
Müzik, resim, beden, bilgisayar gibi derslerinde ilköğretim
binasını kullandıkları için tamamen tanıdık bir ortamda bu sene 1. sınıf olduk.
Sınıf arkadaşlarının yarısı geçen sene anasınıfında ki arkadaşlarından
oluşuyor. Aynı okula verirseniz avantajlı olacağınız kesin, benden söylemesiJ
Bu yaz tatilini Orkun ile okul hakkında sohbet ederek, kendi
ilkokul anılarımı anlatarak geçirmeye özen gösterdim. Benim anılarımı dinlemek
çok hoşuna gitti. Bana alınan çantayı, ilk günümü, en yakın arkadaşlarımı anlattım.
Ders arası teneffüsler olacağını ve teneffüsler de nasıl
davranması gerektiğini bazen oyun ile bazen kendimden örnek vererek anlatmaya
çalıştım. En büyük korkulu rüyam, başına teneffüste bir kaza gelmesi. Her
annenin aklından milyonlarca kez geçiyordur! Oto kontrolünü sağlamayı bilmesi önemli bir
konudur.
Okul da hijyenine özen göstermesi gerektiğini hep dile
getirdim. Artık yardımcı bir abla olmayacak, kendi başının çaresine
bakabilmeli.
Yani tuvalet eğitimin deki 2. Aşamaya hoş geldiniz! Tamamen
kendisinin öz bakımını yapmasını yine bu yaz tatilinde öğrettim ve artık evde
de tek başına yapabiliyor. Ben sadece kontrol ediyorum.
Tüm bunları yaptığımızda okul fobisi yaşayacak çocuk yoktur
diye düşünüyorum. Zaten bazı korkularını çocuklarımızın istemeyerek de olsa biz
ebeveynler oluşturuyoruz.
Çocuklarımızın bir ortama adaptasyon yeteneği bizden çok daha
gelişmiştir. İlkokula alışmayan çocuk olmadığına göre, yazımda bahsettiğim ufak önlemler
ile bu dönemi çabucak atlatabiliriz.
Biz de durumlar böyle!
Tüm evlatlarımızın okul hayatı mutlu, başarılı, huzurlu ve
kazasız geçsin, anne babalar olarak tek dileğimiz budur.
Yorumlar
Yorum Gönder