YENİ NESİL ANNE OLMAK

Her nesil bir öncekinin yeni versiyonu değil mi? Peki son dönem herkesin diline pelesenk ettiği ''yeni nesil annelik'' de neyin nesi?

Annelik her dönemde zordu. Geçmişte de şimdi de gelecekte de bu değişmeyecek. Çünkü şartlar ne olursa olsun her kadın doğurur, lohusa olur ve bir emzirme dönemi yaşar.

Evet annelerimizin zamanında olanaklar çok kısıtlıydı. Şuan bizim sahip olduğumuz birçok pratik üründen mahrum büyüttüler bizleri. Ama hayat daha basitti.

Düşünün ki bizim kılı kırk yararak soframıza koyduğumuz temiz gıda onların hiç derdi olmadı. Organik ürünler peşinde koşmadılar. Hoş şuan kaç aile organik gıda tüketebiliyor. Fiyatlar ve hayat şartları ortada. Oysa o zamanlar da herkes kendi bütçesine göre iyi tarım ile üretilmiş meyve ve sebze alma şansına sahipti.

Kimsenin o zamanlar bebeğini kaç ay emzirdiği, hamilelik kilolarını ne zaman vereceği, çocuğunu nasıl büyüttüğü ile ilgilide bir derdi yoktu.Çünkü insanlar henüz başkalarının işi ile değil kendi işleri ile ilgileniyorlardı. 

Peki ya bizler? Çocuğumuzu dünyaya getirir getirmez, bu kilolar ne zaman gidecek?Sütün yetiyor mu?Hangi okula vereceksiniz?En az 1 yıl emzirmelisin gibi konularla baş başa kalıyoruz.

Kilolarım gidecek evet bende hiç memnun değilim bu görüntüden. Biraz zamana ihtiyacım var o kadar. Şu altı ay bir geçsin, emzirelim, bebeğimiz sağlıkla büyüsün hepsi olacak. Neden 40 gün sonra soruyorsun. Sorma!

Bende bebeğimi emzirmek istiyorum. Ama daha yeni anne oldum. Hayatım bir anda değişti. Zaman tanıyın bana ve bebeğime. Emzirmenin altın kuralı sakin olma, huzurlu bir ortamda kaygılardan uzak bulunmak değil mi? Beslenmede çok önemli tabi. İşte o kısmını bize yardımcı olan insanlar halletse biz geri kalanını zamanla başarırız. Sürekli sütün mü yetmiyor acaba diyerek kafamı karıştırma. Sorma!

Alerji mi alerjide neymiş, ''bizim zamanımızda hiç böyle şeyler yoktu.'' Zaten biz alerjik bebek anneleri keşke bebeğim alerjik olsa diye dua ediyoruz.Tıp bilimi denilen bir gerçek var. Beşeri bilimlerin her alanında olduğu gibi tıpta ilerliyor, yeni hastalıklar keşfedilip tedaviler bulunuyor. Kimse kafasından atmıyor bu bebek alerjik diye!

Birde süt alerjisi mi? Tuu ka ka… Aileniz yanınızda oluyor da. Her yeni girdiğiniz ortamda hep şöyle diyaloglar yaşanıyor.

-Aaaa annesi dur çantamda çikolata vardı vereyim de yesin...

-Hmmm şey çikolata yedirmiyoruz!

-Neden?

-Süt alerjisi varda cümlesinden sonraki yaşananları varın siz düşünün. Söylesem  tesiri yok sussam gönül razı değil.

Normal doğum mu, sezeryan mı? Siz, eşiniz ve doktorunuz arasında konuşulup tıbben en doğru kararın verileceği bu durum yine herkesin ortak sorunu olup çıkıyor. Bulunduğunuz her ortamda aynı soru, nasıl doğum yapacaksın? Sağol canım bende çok iyiyim, biraz şişlerim var. Oldukça da kilo aldım, ruhsal olarak da gelgitler yaşıyorum. Yani demem o ki nasılsın de, hamilelik nasıl gidiyor de, isim düşündünüz mü de, ama nasıl doğuracaksın diye sorma bana. Sorma!

Biz yeni nesil anneler birçok konuda çağın getirdiği konforu yaşıyor olsak da yeni nesil komşular, teyzeler, ananeler, babaanneler ve bilgiye ulaşıp henüz kullanmayı bilmeyen yeni nesil insanların zaman zaman kurbanı olabiliyoruz.

Kurban diyorum,çünkü özellikle ilk defa anne olduğumuz da her şeye inanma,herkesin söylediğini kafaya takma gibi bir dönem yaşıyoruz.

Sizsiz bir hayat düşünülemez tabi ki! Ama biraz daha sabır, anlayış ve zaman istiyoruz. Aile bir yere kadar tamam. Ama şu çevrenin mahalle baskısı işte kötü olan o. İşin tuhafı bu durum toplumun her kesiminde aynı. Hatta tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim, sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan refah seviyesi arttıkça bu baskı daha dayanılmaz noktalara ulaşabiliyor.

Yeni nesil anneleri hep eleştirdiniz bir de bu açıdan değerlendirin istedim. Hayat biz yeni nesil annelere de tozpembe değil. 

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.Sağlıcakla kalın!